WHATSAPP
Sayfa Başına Dön

Diabet ve Göz

Diabet vücutta glukoz metabolizmasının bozulması sonucu ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Glukozu vücut tarafından kullanılabilir hale getirmeye yarayan insülin hormonu, pankreasta bulunan beta hücrelerinin tahribatı sonucunda daha az salgılanmaya başlar. Ensülin hücrelerde kullanımı bozulduğundan kanda dolaşan glukoz hücrelerde kullanılamaz duruma gelir. Hücreler glukoz emilimini yapamaz ve kanda glukoz seviyesi yükselir.

Bunun sonucunda; vücut damarlarında bozukluklar başlar. Başta göz, böbrekler, kalp ve damar sistemi olmak üzere bir çok organda hasarlar gelişir.

İki tip Diabet vardır: Ensüline bağımlı (tip 1) ve insüline bağımlı olamayan ( tip 2). Her iki tip Diabette de hasar, kan glukoz seviyelerinin kontrolüne ve Diabetin süresine bağlıdır.

Diabette Göz

Diabet hastalarında gözde katarakt, glokom ve en önemlisi Diabetik retina hastalığına sebep olarak görme azalmasına yol açabilir. Diabetlerde görme kaybı gelişme ihtimali normalden 25 kez daha fazladır. 20-65 yas arasındaki görme kaybının en sık sebeplerinden biri olarak ortaya çıkar. Diabetik hastalarda göz hasarı gelişme ihtimali 10 yıllık Diabetiklerde %20, 30 yıllık Diabetiklerde %80 civarındadır. Fakat hastalığın teşhis ve tedavisindeki gelişmeler sayesinde, zamanında yapılan girişimlerde görmeyi ciddi şekilde etkileyen hasarlara günümüzde daha düşük oranlarda rastlanmaktadır.

Diabetik Retina Hastalığı

Gözün içindeki retina denilen sinir tabakasının damarları tutan bir bozukluktur. Damarlarda tıkanmalar ve sızıntılar oluşarak retina tabakasının beslenmesi ve yapısı bozulmaya başlar.

Üç ana aşamada sınıflandırılır:

1-Başlangıç dönemi

2-Proliferasyon (yeni damar oluşumları) dönemi

3-İleri Diabetik göz hastalığı

Başlangıç Dönem

Yapısı bozulmaya başlayan retina damarlarının bir kısmı yer yer daralmalar gösterirken, bir kısmi de genişleyip baloncuklar (mikro anevrizma)oluştururlar. Bu bozulmuş damarlardan kan ve sıvı sızmaya başlar. Böylece retinada ödem ve aksuda denilen birikintiler oluşur. Bu dönemde görme genellikle etkilenmemiştir, fakat görmeyi engelleyecek olayların öncüsü olarak kabul edilir. Bazı durumlarda sızıntılar makülada (gözün detay görme merkezi) toplanarak özellikle yakın görmeyi bozabilir. Bu durum maküla ödemi olarak adlandırılır. 15 yıllık Diabetiklerin %80 ‘inde başlangıç dönem hasarlarına rastlanır.

Proliferasyon Dönemi

İyice daralıp tıkanan damarların besleyemediği sahalar oksijensiz ve kansız kaldığı için bozulmaya başlar. Bu sahalarda yelpaze seklinde yeni damar oluşumları (neovaskülarizasyon) ve fibrotik zar oluşumları (fibröz proliferasyon) ortaya çıkar. Yeni damarların kenarları çok incedir, kolay kanayabilir. Fibrotik zar ise maküla üstünü örterek veya çekintiler yaparak görmeyi bozabilir. Görme, kanamaların ve çekintilerin makülayı etkilediği oranda azalır. Diabetiklerin %20 ‘sinde proliferasyon dönemi belirtileri izlenir.

İleri Diabetik Göz Hastalıkları

Gözün içini dolduran vitreus denilen yapının hareketleri veya büzülmesi, yeni damar ve fibrotik zar oluşumlarını çekmeye başlar. Zaten ince olan damarlar kanama yapar ve göz içini doldurur(vitre içi kanama). Çekilen fibrotik zarlar da retina dokusunun yırtılmasına ve hasarına neden olurlar(fraksiyonlu retina dekolmani). Ayrıca yeni damarlar göz sıvısının dışarı aktığı yolları etkileyerek göz tansiyonunu yükseltebilir(neovasküler glokom).

Belirtiler ve Teşhis

Diabetik retina hastalığında şikayetler makülanın etkilenmesi, yani görmenin azalmasıyla başlar. Bazen çok ilerlemiş Diabetik göz hastalığı yıllarca belirti vermeyebilir. Hamilelik, yüksek tansiyon, böbrek hastalıkları ve ağır enfeksiyonların Diabetik retina hastalığını arttırdığı kabul edilmektedir. Diabetik retina hastalığından en iyi korunma yolu düzenli göz muayenelerinden geçmektedir. Diabetik retina hastalığı göz doktoru tarafından basit yöntemlerle tespit edilebilir. Her Diabetlinin en az yılda 1 kez göz muayenesinden geçmesi önerilir. Diabetik retina hastalığı bulguları tespit edilen hastalarda göz dibi anjiosu yapılarak retinada damar düzeyindeki hasarlar görüntülenir.

Gözdibi Anjiosu(FFA)

Fundus fluorescein anjiografisi (FFA) denilen göz dibi anjiosu son derece kolay bir muayene yöntemidir. Göz bebekleri damlalarla genişletilir. Kol damarlarından flüoresan bir boya maddesi verilerek boyanın göz içi dolaşımı gözlenir ve fotoğrafları çekilir. Böylelikle damarlardan sızıntılar, kanamalar, birikintiler, beslenmeyen sahalar, yeni damarlar, zar oluşumları ve diğer hasarlar tespit edilir, bu sayede tedavi edilecek sahalar belirlenmiş olur. Göz dibi anjiosunun Diabetik retina hastalığı başlamamışlarda kontrol amacıyla yılda 1 kez, retina hastalığı belirtileri başlamış olanlarda, 6 ayda bir yapılması tavsiye edilmektedir.

Laserfotokagülasyon

Göz içinde kullanılan laserlerde, kuvvetli bir elektrik akimi argon ya da kripton gazlarından geçer ve enerji oluşur. Laser cihazı bu enerjiyi dar ve düzgün bir ışık demeti şeklinde yönlendirir. Bu demet göz içinde mikroskop ve mercekler ile odaklanır ve sonuçta bu enerji, Diabetik göz hastalığında retina tabakasındaki bozuklukları ve ya hastalıkları düzeltmek amacıyla kullanılır. Laser tedavisi ağrısız bir işlemdir. Göz bebekleri damlalarla genişletilir. Göze bir muayene merceği takılır. Laser yapılırken, hastanın tek hissettiği mavi-yeşil renkte flaşlardır(ışık parlamaları). Diabette retinaya laser 2 şekilde uygulanır. Sadece lokal bir hasar veya ödem varsa, yalnız o bölgeye laser uygulaması yapılır. Diabetik hasar sadece bir sahayla sınırlı değilse, maküla bölgesi hariç tüm retinaya birkaç seans boyunca laser uygulanır. Bu işlem panretinal laser fotokoagülasyon olarak adlandırılır ve proliferasyon safhasındaki Diabetik retina hastalıklarında uygulanır.

Başlangıç dönemi safhasında görmeyi etkileyen ödem yoksa, tedavi yapılamaz. Hasta 6 aylık aralarla muayene edilir.

Görmeyi etkileyen maküla dönemi gelişmişse veya proliferasyon safhasında sızdıran damlalar, beslenmeyen sahalar ve yeni damar oluşumları varlığında, retina dokusuna laser uygulanır.

Göz içinde kanamalar, fibrotik zarların yarattığı çekintiler ve defolman gibi ileri Diabetik göz hastalığı safhasında, vitrektomi denilen çok hassas bir göz içi ameliyatı yapılması gereklidir